top of page
mam kolaj_edited_edited.png

MEHMET ATİLLA MARAŞ

d. 1 Temmuz 1949  Şair, Yazar, Bürokrat, Mühendis Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye ​ ​HAYATI Şanlıurfa’da doğdu. Beş buçuk yaşında okula başlayan Maraş, oldukça başarılı bir öğrenciydi. 1960 yılında Urfa Erkek Sanat Enstitüsü’ne devam etti, 1966 yılında Urfa Lisesinden mezun oldu. Liseyi bitirdiği yıl (1966) AFD ( Amerikan Field Service) bursunu kazanmasına rağmen bazı ailevi sebeplerden dolayı gidemedi.Üniversite sınavlarında istediği bölümün gelmemesi üzerine Viranşehir’e bağlı bir köyde vekilöğretmenlik yaptı. 1967’de tekrar girdiği üniversite sınavı ile Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zirai Ekonomi ve İşletme Bölümünü kazandı. Aynı yıl Hava Harp Okuluna giriş sınavını da kazanan Maraş, Ziraat Fakültesine kayıt yaptırmayı tercih etti. 1971’de Erzurum Atatürk ÜniversitesiZiraat Fakültesinden yüksek mühendis olarak mezun oldu. Mezun olduktan sonra iş bulamayan Maraş, Urfa Lisesinde bir yıl vekil öğretmenlik yaptı. 1972 Nisan ayında Aksu Öğretmen Okuluna Tarım öğretmeni olarak atandı (Akpınar 2012: 8- 16). 1974 yılında Adana Devlet Su İşlerinde mühendis olarak çalışmaya başladı. 1974 yılında, Necla Hanım’la evlendi. İlkokul öğretmeni olan Necla Hanım’la evliliğinden iki kız, iki erkek dört çocuğu oldu. 1975 yılında İzmir Bornova’da askerliğini kısa dönem olarak yaptı. 1976 yılı sonlarında Adana Teknik Ziraat Müdürlüğünde müdür başyardımcısı oldu. Ceyhan- Aslantaş Projesinde proje mühendisi olarak görev aldı. 1978’de Şanlıurfa Zirai Donatım Kurumunda kısa bir süre çalıştıktan sonra aynı yıl Aydın Zirai Donatım Kurumu Bölge Müdürlüğüne geçerek yaklaşık dört yıl da burada çalıştı. 1983’te Urfa Zirai Donatım Kurumu bölge müdür yardımcılığı, 1985’te Eskişehir Türkiye Zirai Bölge müdürü, 1991’de Balıkesir Bölge müdürü görevlerine atandı. 1991’de ilk eşi Necla Hanım’dan ayrıldı. 1992’de edebiyat öğretmeni Fatma Hanım’la evlendi. Bu evlilikten üç çocuğu oldu. 1996 yılında Türkiye Zirai Donatım Kurumu genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildi ve Ankara’ya taşındı. Mehmet Atilla Maraş, 1999’da Türkiye Zirai Donatım Kurumunda müşavirlik görevini yürütürken kendi isteğiyle emekli oldu. 1998- 2000 yılları arasında Türkiye Yazarlar Birliği genel başkanlığı yaptı. 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimlerde Şanlıurfa Ak Parti milletvekili olarak meclise girdi. Milletvekilliği döneminde TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyeliği ve bu komisyonun sözcülüğünü yaptı. Hâlen Ankara’da yaşayan Maraş, 2008’de Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı. Mehmet Atilla Maraş, ilk edebî zevki ailesinden aldı. Halide Nusret Zorlutuna’nın öğrencisi olan amcası Ömer Maraş güçlü bir şairdi (Akpınar 2012: 15). Uzun kış gecelerinde babaannesinin anlattığı halk hikâyeleri de Maraş’ın edebî zevkinin gelişmesine oldukça etki etti. Ayrıca Urfa sıra gecelerinde anlatılan Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun ve Ferhat ile Şirin hikâyeleri ile dinlenilen musiki de Mehmet Atilla Maraş’ın şair muhayyilesinde önemli bir yer edindi. Henüz ortaokul yıllarında iken edebiyatla ilgilenen Mehmet Atilla Maraş, ortaokul son sınıfta iken eline geçen Cahit Sıtkı Tarancı’ya ait bir şiir seçkisi sayesinde “Ölüm Saati” başlıklı bir şiir yazdı. Bu ilk şiirinden sonra, lise döneminde Şanlıurfa’da çıkan “Şafak” gazetesinde yazılar yazmaya başladı. Bu yıllarda Necip Fazıl’ın şiirleriyle yakından ilgilendi. Bir grup arkadaşıyla birlikte Balıklı Göl dergisini çıkardı. “Eski Kent” isimli ilk şiiri 1966’da "Şafak" gazetesinde yayımlandı. Aynı yıl, Şanlıurfa’da bir grup arkadaşıyla birlikte Halk Eğitim Tiyatrosunu kurdu ve birçok oyun sergiledi. Bu yıllarda edindiği tiyatro tecrübeleri sayesinde Erzurum’da Yurtkur Tiyatro Topluluğunu kurdu ve turnelere çıktı. Hareket dergisinin sahibi Ezel Elverdi ile tanıştı ve şiirlerini Fikir ve Sanatta Hareket dergisinde yayımlamaya başladı. Erzurum’da 1971- 1972 yıllarında Adımlar adlı aylık sanat dergisinin yazı işleri müdürlüğünü üstlendi. İlk şiir kitabı Doğudan Batıdan Ortadoğudan adıyla 1976’da Dergâh Yayınları arasından çıktı. Doğudan Batıdan Ortadoğudan (1976) adlı ilk şiir kitabında dünya ölçeğindeki farklı coğrafyalarda yaşayan insanların dertlerini, kederlerini, acılarını isyankâr bir duyuş tarzıyla işledi. Dini metinlerdeki anlatıları imgeler ve metaforlar aracılığıyla şiirine yansıttı. Ardından yayımladığı Şehrâyin (1981)’de beyit biçimiyle kurulan şiirlerin yanı sıra serbest tarzdaki şiirlerine yer verdi. Yayımlandığı dönemde adından çok söz ettiren Aney şiir kitabında gurbet duygusunu yoğunluklu olarak işledi. Zor Sözler’de (1989) dini içerikli şiirlere ağırlık verdi. Kitabın, Yakarış başlığını taşıyan ilk şiirini münacat, Övgü başlığını taşıyan ilk şiirini ise na’t şeklinde kurguladı. 1991’de Child Dream adıyla kısa şiirlerinin Türkçe ve İngilizcelerini yayımladı. Merhaba Ey Hüzün (1997)’de dini içerikli şiirlerin yanı sıra lirik ve santimantal bir duyuş tarzıyla kaleme aldığı ölüm, yalnızlık, gurbet ve aşk temalarına yer verdi. 1997’de seçme şiirlerden oluşan Künyemize Aşk Yazıldı ile yine 2006’da seçkilerden oluşan Bulurum Ben Yar Seni yayımlandı. 2004’te Adanmış Şiirler’i yayımladı. Mehmet Atilla Maraş, şiirin yanı sıra deneme, monografi, antoloji türünde de kitaplar yazdı. Monografik bir kitap olan Peygamberler Şehri Şanlıurfa (1986)’da Urfa’nın tarihi, coğrafyası, kültürel dokusu hakkında bilgi verdi. Beyaz Adamın Kutusu (2001) adlı kitabını şiir, hayat ve insan konulu denemelerden oluşturdu. 2005’te çıkan Şair Milletvekilleri adlı kitabında 1920-2005 yılları arasında milletvekilliği yapan şairlerin şiirlerine yer verdi. Rüya Şehir Urfa (2011)’da Urfa’nın tarihi ve kültürel dokusunu edebî ve estetik bir dille kaleme aldı. Şiirlerinde aşk, ölüm, yalnızlık, kimsesizlik, gurbet gibi temaları işleyen Maraş, daha çok lirik bir duyuş tarzını benimsedi. Vezinli ve kafiyeli şiirlerinin yanı sıra serbest vezinle de şiirler yazdı (Yetiş 2007: 303). Şiirde dil işçiliğine önem veren Maraş, sade, açık, samimi bir dille yazdığı şiirlerinde gündelik dilde sıklıkla karşımıza çıkan kelimeleri estetik bir eğilimle kullandı. Şiirde kapalı anlatımdan ziyade açık ve anlaşılır bir üslup kullandı, özellikle iç ahenge, aliterasyon ve asonanslara önem verdi. Bireysel duyuş tarzını yansıtan şiirlerin yanı sıra sosyal içerikli şiirler de kaleme aldı. Şiirlerinde İslami duyarlığı öncelemesinin de etkisiyle, özellikle Ortadoğu coğrafyasının ve insanının acılarını, dertlerini gür ve başkaldıran devrimci bir sesle dile getirdiği gibi kimi şiirlerinde ise dervişane, mütevekkil bir sesin yansıtıcısı oldu. Ezilenler, hor görülenler, zulme uğrayanlar Maraş’ın şiirlerinde kimi zaman mütevekkil kimi zaman isyankar bir sesle yer aldı. Mehmet Atilla Maraş, bireysel ve varoluşsal sancılar yaşayan bireyin kaygılarını ve tedirginliklerini toplumsal bir bağlamda ele aldığı gibi mazi ve bugün arasında İslami duyarlıkla örülen bir bağ kurmaya çalıştı. İslamcı şiir geleneğine dahil edilen Mehmet Atilla Maraş’ın poetik tavrı, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç poetikalarının etkisinde gelişti. Kaynak: https://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/maras-mehmet-atilla

mehmet atilla maraşelde sigara_edited.pn

İKİNCİ POZ
Sen şimdi benim bu resmimi görüyorsun
bir öncekini değil
bir öncekinde sakallıydım biliyorsun
bir elimde sigara
dumanı tütüyor hafiften
sol kolumda saat var
ve derin uzaklara bakıyorum
dalgın bir halde
gözümde klormatik gözlük
beni biraz da böyle tanıyorsun
uykusuz geçen gecelerin
çileli günlerin
tek yadigarı bu resim
işte öyle şairane
ve edibane bir tavır takınmışım
havalı bir poz bu
haftalık ve siyah beyaz
bu günlerde gerekli
anlıyor musun

'Merhaba Ey Hüzün kitabından'

 
bottom of page